Üniversiteler olmadan, asla büyük güçlü Türkiye sevdamızı gerçekleştiremeyiz. Bu yüzden Osmanlıdan başlayarak Cumhuriyet tarihi boyunca, ülkemizin hangi liderine sorsanız, en büyük projelerinin başında üniversiteler geliyor.

Peki, üniversiteler bu misyonlarını yeterince yerine getiriyorlar mı? Çok çabalar gösterdiler çok yaralar aldılar, içlerine kapandılar ama hala en büyük umudumuz yine üniversitelerimizdir.

Çünkü bilim, teknoloji, araştırma, inovasyon ve en önemlisi de üretim olmadan geleceği yakalamamız mümkün değil. Bunun ne kadar önemli olduğunu yaşamakta olduğumuz korona virüste gördük. Tarıma, hayvancılığa, sanayiye, teknolojiye ve katma değeri yüksek ürün üretmek ve dünya pazarlarına sunmanın ne kadar önemli olduğunu yaşamakta olduğumuz virüs bizlere öğretti.

Kahramanmaraş Sütçü İmam üniversitesi rektörü Prof.Dr. Niyazi Can, geçtiğimiz hafta basın ve sosyal medya ile bir araya gelerek üniversitedeki gelişmeleri paylaştı.” Çağımızda kalkınmanın yolu bilgi ve teknolojiye dayalı ekonomi modellerinden geçmekte, bu modelleri hayata geçirmek ise bilginin üretimin korunması, katma değeri yüksek, ileri teknolojik ürünlere dönüşmesi ve bu ürünlerin dünya ile buluşturulması, süreçlerinin işler hale getirilmesi ile mümkündür. Bizde; bir süreden beri araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin, patentlerin, üniversiteden sanayiye teknoloji transferinin makroekonomik etkileri ile destek veriyoruz. Çağımızda araştırma ve geliştirme faaliyetlerine yapılan yatırımlar, bir gelişmişlik göstergesidir.  Üniversitemizde teknokent ve çok gelişmiş laboratuvarımız var. Bu konuda Kamu-Üniversite –Sanayii işbirliği konusunda farkındalık yaratmayı hedeflemekte ve ülkesel kalkınma hedeflerimizde öncelikli olan alanlarımızı bilimsel ve endüstriyel yaklaşımla değerlendirilmeye almaktır. Bilimi yalnızca bilimsel ilgi adına yapan, içine kapanık, klasik zihniyetin yerini; toplum için üreten ve bilgiyi somut çıktılarıyla değerlendiren yapılar almıştır. Nitekim üniversitemizde girişimcilik endeksleriyle, araştırma, üniversite kriterleri ile değerlendirilmeye tabii tutulmaya başlamış, öğretim elemanları patent ve ürün odaklı araştırmalara yönlenmiş bulunmaktır.

Kahramanmaraş kuyumculukta İstanbul’dan sonra ikinci üretim merkezidir. Bu konuda kuyumculuk sektörüne bilimsel olarak katkı sunmaktayız. İtalya altın işlemede dünyada ilk sırada yer almaktadır. Bizde sektöre daha çok katkıda bulunmak amacıyla İtalya’dan bir ekip getirttik ve bu ekip kuyumcularımıza tasarım konusunda destek verecekler”.

Toplantının sonunda: Üniversite öğretim üyelerinin ne kadar bilimsel yayınları var? Sorusuna Rektör Can,” bir yıl içerisinde KSÜ 300 ün üzerinde bilimsel makaleler yayınlayarak atıfta karşılık bulmuştur. Bu konuda: KSÜ ülkemiz üniversiteler arasında 46’ncı sırada yer almaktadır”.

+++

Kuşkusuz üniversite ve öğrencilerinin yarattığı ekonomik hareketlikten ibaret görmemek gerekir. Üniversitenin şehre kattığı en önemli değer kuşkusuz entelektüel zenginliktir. Üniversiteler bulundukları şehirlerde entelektüel hayatın bilimin, kültür ve sanatın lokomotifi konumundadırlar.

 İstiklal Üniversitesine halkımızın pekte sıcak bakmadığı ve ilgi alanının dışında kaldığı da bir gerçek. KSÜ Kahramanmaraş’a ne kadar katkıda bulunduğunu anlatmaya çalıştım. Şu anda KSÜ 40 binin üzerinde öğrenci bulunmakta. İstiklal üniversitesinin eğitim ve öğretime başladığında bu sayı giderek artacak ve Kahramanmaraş ekonomisi katlanacaktır.

KSÜ yıllık olarak gerek ulusal ve gerekse de uluslararası bilimsel, sanatsal ve sportif etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinliklerin de şehre kattığı ekonomik, sosyal ve entelektüel değeri de unutmamak gerekiyor.

Son söz olarak: İsterseniz birazda bardağın dolu tarafına bakalım?