İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı tarafından Ankara Kızılcahamam'da bir otelde düzenlenen Toplumsal Olaylarda Müzakere Kursu'nun Açılış Töreni'ne katıldı.

Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Güvenlik Daire Başkanlığının tanıtımına ilişkin sinevizyon gösterimi yapıldı.

Programın açılışında konuşan Soylu, Türkiye'nin standartlarına kavuşmak istediği Avrupa ve ABD'nin virüs salgınında vatandaşlarına maske dağıtmaktan aciz olduğunu söyledi.

Söz konusu medeniyetlerin dünyanın çağdaş norm ve evrensel değerlerini belirlediğini ifade eden Soylu, diğer taraftan kendi ülkelerinde meydana gelen olaylara karşı aynı hassasiyeti göstermediğini ifade etti.

Türkiye'nin içinde de muhalefet adı altında bir kesimin alınan tedbirlere karşı eleştirilerde bulunduğunu anlatan Soylu, şunları kaydetti:

"Yazıklar olsun. Ayıptır. Hala Kobani olaylarının ortaya çıkarttığı tortuları, milletimizin üzerinde bırakmak istediği anlayışı bertaraf etmek için bu millet el birliği ile mücadele etmektedir. Türkiye'nin güvenlik güçleri. Yazıklar olsun. Belediyeleri pişpişleyip, terör örgütüne silah taşıyanlara alkış tutan, sokağa çıkın yakın yıkın talimatı verenin şeref madalyası alacağı bir ülke değil burası. Yazıklar olsun.

Dün, Samsun Havza'da Yüzbaşı Mahmut'u toprağa verdik. Dünyanın hangi ülkesinde bir yüzbaşı teröristi almak için mağaraya girer, bir yarbay mağaraya girer? Kemal Kılıçdaroğlu, evinde rahat rahat uyuyorsan şu anda toprağın altında yatan Yüzbaşı Mahmut sayesinde. GATA'da hayat mücadelesi veren Yarbay Muammer sayesinde. Şehit düşen özel harekat polisleri sayesinde."

Konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini sürdüren Soylu, "Kolay değil mi Ankara'da siyaset yapmak. Kolay, yalandan şehit ailelerine telefon açıp başsağlığı dileyerek, üzerinizdeki sorumluluğu savdığınızı zannediyorsunuz." diye konuştu.

Anaya Mahkemesi'nin verdiği kararlara yönelik eleştirilerde bulunan Soylu, mahkemenin güvenlik soruşturmalarının kaldırılması yönündeki kararı ile terör örgütü üyelerinin kamuda görev yapabilmelerine imkan tanınacağını savundu. Anayasa Mahkemesi'nin şehirler arası yollarda gösteri yürüyüşünü yasaklayan kanunu iptal etmesine de değinen Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Polis koruması almana gerek yok. Bisikletinle işe git gel bakalım. Hadi git gel, özgürüz ya. Tamamen her şey güvenlik altında, hadi git. Niye polis koruması alıyorsun, niye eskortlarla geziyorsunuz. Ben varım sen var mısın, Sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı? Ben varım. Tek başıma arabamla gitmeye ben varım, sen var mısın? Her yere. Biz buralardan gideriz. Ama ne olursunuz bu ülke büyük bir mücadele içerisinden geçiyor, ayağımızı topal, bizi naçar bırakmayın, bizi zorluk içerisinde bırakmayın ne olursunuz."

Terör örgütüne iltisakları olduğu gerekçesiyle bazı belediye başkanlarının görevden alınmasına yönelik eleştirilere de yanıt veren Soylu, şunları kaydetti:

"Terörle iltisakı dolayısıyla görevden uzaklaştırılan belediye başkanları hakkında mahkemece verilen hapis cezaları nedir? Kısa bir bilanço vereyim. 2014-2019 döneminde uzaklaştırılan 94 kişiden 63’ü hakkında ilk derece mahkemelerinin verdiği ceza, toplam 628 yıl 908 ay 323 gün. Bunların bir üst derece mahkemelerde kesinleşen cezaları ise toplam 126 yıl, 230 ay ve 62 gündür. Aynı şekilde 2019 sonrasında görevden alınan 47 kişiden 10 tanesi için ilk derece mahkemelerin verdiği ceza toplamı 66 yıl 90 ay 15 gün. Yeni seçilen HDP'li belediye başkanlarının aldıkları cezalar 66 yılı aşkın."

Editör: TE Bilisim